BAĞLANMA İLE İLGİLİ BAZI ARAŞTIRMALAR
Bir bebek doğduğu andan itibaren onu besleyen yetiştiren kişinin-ki bu da genellikle annedir – sevgisine ihtiyaç duyar. Anne ile bebek arasında oluşan duygusal bağa bağlanma denilmektedir. Anne ile çocuk arasında olan bu bağ başta sevgi ve bakım ihtiyacını karşılamak üzeredir ancak çocuk büyüdükçe bu bağ onun sağlıklı bir yetişkin olmasına büyük katkı sağlamaktadır.
Bağlanma stillerine kabaca bakıldığında güvenli, kaygılı ve kaçınıcı olmak üzere üç tanedir. Güvenli bağlanan bebeklere ev gözleminde bakıldığında annelerinin ilk üç ay diğer bağlanma stiline sahip bebeklerin annelerine göre daha duyarlı davrandıklarını ağladıklarında ihtiyaçları olduğunda hemen cevap veren anneler oldukları gözlemlenmiştir. Yani bebek ne zaman annesine ihtiyaç duysa anne orada hazırdır. Kaçınan bağlanma stiline sahip bebeklerin anneleri ile yapılan çalışmalara bakıldığında bu bebeklerin annelerinin, özellikle de bebekleriyle fiziksel temas göstermeyen anneler olduğunu, çocuklarının ihtiyaçlarına ve ağlamalarına karşı genelde kayıtsız, tepkisiz kaldıkları görülmüştür. Kararsız bağlanan bebekler ile ilgili yapılan ev gözlemlerinde annelerinin çocuklarına karşı bazen duyarlı bazen ise duyarsız bazen aşırı ilgili bazen ilgisiz davrandıkları görülmüştür. Yani ortada istikrarsızlık hakimdir denilebilir. Henüz net olarak kanıtlanmamasına rağmen bazı çalışmalar anne ile bebek arasındaki ilk bağlanmanın doğum öncesi döneme dayandığını belirtmektedir.
Bağlanma ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında; ergenlerin ebeveynlerine ve arkadaşlarına bağlanması ile sosyal duygusal becerileri arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmada ebeveynlerine güvenli bağlanan bireylerin sosyal ve duygusal becerilerinin de olumlu yönde etkilendiği görülmüştür.
Yapılan bir başka çalışmada, bireylerin iyi olma düzeylerinin bağlanmadan yüksek oranda etkilendiği görülmüştür. Bir başka çalışmada kişinin kendisine olan saygısını ve sosyal olarak kendini güvende hissetmesini güvenli bağlanan bireylerde olumlu yönde etkisi olduğu görülmüştür.
Yapılan bir diğer çalışmada, bebek ağladığında anne kayıtsız kaldığı takdirde büyüdükçe kendini değersiz ve sevilmez hissetme durumunun olduğunu ve bu durumun ise bireyleri depresyona kadar sürüklediği görülmüştür.
Araştırmalardan birinde, güvenli bağlanan bireyler ile yalnızlık arasında negatif bir ilişki bulunurken kararsız ve kaçınan bağlanan bireyler ile yalnızlık arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur.
Stajyer Psikolojik Dan. Ebru GÖÇ
. ebrugoc7@gmail.com
KAYNAKÇA
Bodur, Ş. İşeri, E. Soysal, Ş ve Şenol, S. (2005). Bebeklik Dönemindeki Bağlanma Sürecine Genel Bir Bakış. Klinik Psikiyatri. 8. 88-99. https://jag.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD_8_2_88_99.pdf adresinden elde edildi.
Çalışır, M. (2009). Yetişkin Bağlanma Kuramı ve Duygulanım Düzenleme Stratejilerinin Depresyonla İlişkisi. Psikiyatride Güncel Yaklașımlar. 1:240-255. http://www.cappsy.org/archives/vol1/cap_1_18.pdf adresinden elde edildi.
Çelik, B. Ç. (2018). Bağlanma Stilleri, Psikolojik İyi Oluş ve Sosyal Güvende Hissetme: Aralarındaki İlişki Ne? Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi. 13(25). 27-40. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/498676 adresinden elde edildi.
Çok, F ve Morsünbül, Ü. (2011). Bağlanma ve İlişkili Değişkenler. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 3(3):553-570. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/115112 adresinden elde edildi.
Karakuş, Ö. (2012). Ergenlerde Bağlanma Stilleri ve Yalnızlık Arasındaki İlişki. Toplum ve Sosyal Hizmet. 23 (2). 33-46. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/797258 adresinden elde edildi.
İlaslan, Ö. (2009). Çocukların Bağlanma Davranışlarının Özlük Nitelikleri ve Anne Bağlanma Stillerine Göre İncelenmesi. (Yayımlanmamış doktora tezi). Selçuk Üniversitesi. Sosyal bilimler Enstitüsü. YÖK Ulusal Tez Merkezi veri tabanından elde edildi.