Evlilikte Empati Geliştirmek
İnsan olarak en derin ihtiyacımız anlaşıldiğımızı hissetmektir. Gerçekten anlaşıldığımızı ise karşımızdaki kişi bizimle empati kurmadan hissedemeyiz. Empati aynı zamanda eşduyum anlamına da gelmektedir. Bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durumu ve davranışlarının ardındaki pozitif ya da negatif nedeni anlamak anlamına gelmektedir.
Empati, evlilikte ya da duygusal bir ilişki de yakınlığın ve bağın güçlenmesine yardım etmektedir. Böylece ilişki içindeki kişiler kendilerini zengin hissetmekte ve zor sorunların üstesinden empati yardımı ile gelebilmektedirler.
Empati, partnerinizin iç dünyasını hissetme isteğidir. Aynı zamanda çatışmaların çözümü için bir anahtardır. Çatışmaya neden olan davranış ya da düşüncelerin hangi bireyin incinmiş duyguları nedeniyle ortaya çıktığı daha iyi anlaşıldığında, partnerler sorunla değil çözümle ilgilenmeye başlayabilmektedir. Artık savaşma savunma döngüsü kırılır ve çift çözüm için bir takım olma işine girişirler.
Evlilikte Empati için ilk adım: Partnerinizi değiştirmekten vazgeçin.
İnsanların mutlu duyguları ile empati kurmak kolaydır. Onlar iyi hissediyorken empati kuran kişi de iyi hisseder. Fakat negatif duygularla empati kurmak pek de kolay değildir. Örneğin çok sevdiği bir yakınını kaybeden biri ile empati kurmaktan kaçındığınız olmuştur. Aramak ve baş sağlığı dilemekte zorlandığınız mesela. Bunun sebebi zor duygularla empati kurmaktan kaçmaktır.
Partnerinizin zor duyguları ile empati kurmayı deneyebilirseniz onun incinmesini, üzülmesini ve öfkesini de hissedebilirsiniz. Genellikle öfkeli birine boş yere sinirleniyorsun denildiğinde bu onun öfkesini katlamaktadır. Ya da üzgün birine üzülmen saçma bunun yerine şöyle yapabilirsin denildiğinde üzüntüsü geçmez. Yalnızca partnerinizin negatif duygusu esnasında onu anladığınızı hissettirebilirsiniz. Anlıyorum haksızlığa uğradığını hissettiğin için öfkelisin. Başarısız olmana üzülüyorsun… gibi…
Genelde onun duygusu karşısında savunmaya geçmişseniz, ona fikir ya da öğüt vermeye başlamışsanız. Haksızsın ya da böyle düşünmemelisin derseniz bu empati hatta etkili iletişime çok ters olur. İletişim bozulur. İkili arasında duygusal mesafenin artmasına da sebep olur.
O halde Yargılamaksınız Dinlemeyi Deneyebilirsiniz.
Eğer partnerinizi yargılamaya başladıysanız, bu kendinizi korumak isteyişinizdendir. Çünkü değiştirmek istemediğiniz bir davranışın konuşulmasından kaçıyor olabilirsiniz.
Kendinizi savunmadan karşınızdakini dinlemeye çalışın. Bakalım ne kadar kolay olacak?
Karşımızdakini dinlemek kolay bir iş değildir. Bu yüzden dinleme sanatı denilmektedir dinlemenin önemini anlatabilmek için. Bazen insanlar hoşlanmadığımız bir şeyi anlatıyor olabilirler. Yine de dinlemek saygı ve sevgi ile yapılabilecek bir iştir.
Etkili dinleme yapabilmek için söz kesmeden, karşımızdaki kişinin konuşmasını bitirmesini bekleme egzersizi yapabilirsiniz. Soru sorulduğunda yanıt verirsiniz.
Haklı olanı aramak problem çözümüne yardım etmez. Bu yalnızca haklı haksız, sorunlu sorunsuz, güçlü güçsüz, mutlu mutsuz gibi etiketlemelere yarar. Evlilikte güç çatışmasına sebep olur. Güç çatışması ise ilişkideki kişilerin yakınlığını negatif yönde etkiler. Çiftlerin yakınlaşma beklentileri uzaklaşma ile sonuçlanmaya başlar.
Bu nedenle, dinlemeye ve kişilerin ne hissettiğine odaklanmak, duyguların konuşulmasına yardım eder. Paylaşmayı ve beraber hareket etmeyi kolaylaştırır. Ihtiyaçların konuşulmasını, çözümlerin üretilmesini, çiftin birbirini görmesini sağlar.
Empati Kurmak Kişinin Duygusal Dayanıklığını Arttırmaktadır
Derin bir depresyonda olan biri ile empati kurduğunuzu düşünün.. “kendimi aynı onun gibi hissedicem: yorgun, hatalı, eksik, bitmiş, isteksiz, halsiz, acı içinde, yalnız” büyük ihtimalle hemen onu ve kendinizi oradan çıkarmak isteyebilirsiniz. Yardım etmek isteyebilirsiniz. Çünkü bilirsiniz; buna katlanmak kolay değil. Belki size de sevmediğiniz ama tanıdık bazı eski zor duygularınızı hatırlatıyordur. Hemen kaçmak yerine orda onunla biraz kalmak size de kolay gelmese bile duygusal dayanıklığınızı arttırmaktadır. Acı çeken kişinin ise yalnız hissetmemesine yardımcı olmaktadır. Bu dipten çıkmasına yardım etmektedir.
Kuyuda kalmış birine yukardan ip atmak başkadır. Aşağı inip ipe beraber tırmanmak başkadır. Bunun üzerine düşünebilirsiniz.
Siz de geçmişteki bu negatif duyguları hisseden kendinizle bağınızı güçlendirirsiniz. Böylece zihniniz negatif duygulara karşı savunmayı bırakır ve bu duygularla uyum sağlar. Aynı pozitif ve istenen duygularla uyum sağladığı gibi. Kişinin duygusal geçişlerini kolaylaştırır. Hayatını daha kolay hale getirir.
Partnerinize ne hissettiğini sorarak, nasıl böyle hissetmiş olduğunu sorarak egzersiz yapabilirsiniz..
Anlıyorsanız saygı duyabilir ve onaylayabilirsiniz.
Anlamadığınız şeye gerçekten saygı duyduğunuz oldu mu? Ya da anlamadığımız şeylere evet demekte zorlanmaz mıyız?
Partnerimizin ne hissettiğini biliyorsak ve nasıl böyle hissettiğiniz anlamışsak, mantıksız gelse de deneyim ve yaşantılarına saygı duyabiliriz. Örneğin eşinizin eski evliliğinde yaşadığı negatif bir deneyim nedeni ile böyle hissettiğini anladıysanız, kendi davranışınıza ya da ifadelerinize dikkat etmek daha kolay olmaz mıydı? Belki, ben de bunları yaşamış olsaydım aynen senin gibi hissederdim diyebilirdik. Daha kolay onaylamış olurduk partnerimizin ihtiyaçlarını. Mantıksız da olsa daha kolay saygı duyabilirdik.
Eşinizin düşüncesini ya da duygusunu onaylamak kendi düşüncenizden vazgeçmek anlamına gelmemektedir. Yalnızca eşinizin neden böyle düşünüp hissettiğini anlayıp onayladığınız anlamına gelmektedir.
Her şikayetin ardında derin bir kişisel özlem yatmaktadır. Bu özlem ve isteğin farkına vardığınızda onun şikayetine cevap vermek, yargılamak ya da savunmak gibi tepkiler yerine bu özlemi anlamak sizin içinde bir merak ya da ihtiyaç haline gelebilmektedir. Artık şikayetleri kişisel almak yerine empati yapma fırsatı olarak görebilirsiniz.
Empati hemen yapılabilen birşey değildir. Pratik gerektirir. Siz empati kurmayı denedikçe empati becerileriniz gelişir. Sizin başka kişileri anlamanız onlarında sizi anlama isteği duymasına neden olur.