PANDEMİ SÜRECİNDE EMOSYONEL YEME
‘Aslında aç değilim ama yemek istiyorum’ ‘canım sıkıldığı için yemek yiyorum’ ya da ‘şu an bir tatlı yesem modum yükselir.’ gibi gibi bir çok cümle duymuşuzdur çevremizden. Mesela bu pandemi dönemini düşünelim. Kaygı, anksiyete, gelecek endişesi veya belirsizlik hepsi insan psikolojisi üzerine bir tehdit oluştururken bizim elimizden neler geliyor? Bunca tehdide karşı nasıl savaşıyoruz? Savunma mekanizmamız nasıl işliyor? Bilişsel mekanizmamızı olumsuz etkileyen bunca negatif pekiştiren, davranışsal olarak nasıl rol alıyor?
Davranışlarımızı etkileyen düşüncelerimizdir. Ve bu noktada en çok Mevlana’nın çok bilinen cümleleri gelir aklıma; “düşündüklerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür, duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür.” Bu bağlamda pandemi hayatımızı dört koldan çevirmişken ve de hiç olmadığı kadar evde kalmamız gereken zamanlarda emosyonel yeme kavramının hayatımızda daha çok yer kapladığını düşünüyorum.
Peki emosyonel yeme davranışı nedir?
Lyman (1982) yaptığı araştırmaya göre kişinin farklı besin değerlerine sahip gıdaları tercih etmesi, o an içinde bulunduğu duyguyla etkili bir ilişkisi olduğunu gözlemlemiştir. Heatherton ve arkadaşları (1991) yaptığı çalışmada emosyonel yeme; kişinin olumsuz duygular içerisindeyken yeme davranışındaki artış olarak tanımlamışlardır ve ‘yersiz’ bir tepki olarak sınıflandırmışlardır. Yani emosyonel yemeyi deneyimlememiz için açlık hissine, öğün zamanlarına ya da sosyal bir ortama ihtiyaç yoktur. Yalnızca o an içinde bulunduğumuz olumsuz duygulara bir karşılık vermek için ortaya çıkar. Mehrabian (1980) farklı duygular ile yeme miktarı arasındaki ilişkiyi görmek için bir araştırma yapmıştır. Ve sonuç olarak sıkıntı, depresyon ve yorgunluk emosyonlarında özellikle zararlı gıda alımında artış gözlemlemiştir. Yanı sıra, korku, gerilim ve ağrı emosyonlarında gıda alımında azalma gözlemlemiştir. Aksine olumlu emosyonlarda ise sağlıklı gıda alımında artış gözlenmiştir.
Heatherton ve Baumeister’ın (1991) çalışması emosyonel yeme ile ilgili ortaya atılan teorilerden olan kaçış teorisinden bahsetmiştir. Bu teoriye göre emosyonel yeme; olumsuz farkındalık yaratan durumlardan veya ortamlardan kaçma davranışı olarak ortaya çıkar. Yani yüksek olumsuz farkındalık yaratan durumla ya da stresle baş etme yöntemlerinden biridir. Bu yöntem stresi veya durumu daha belirgin bir dış uyarana yani yemeklere taşır.
Pandemi Sürecinde Emosyonel Yeme Nerede ve Nasıl Karşımıza Çıkar?
Pandemi süreci daha önce bu kadar yüz göz olmadığımız birçok stres faktörünü karşımıza çıkardı. Eskiden yaptığımız birçok şey basit ve hayatın parçası olan rutin aktivitelerdi. Şimdi ise ne kadar değerli olduklarını, öyle basit olmadıklarını, daha iyi anladık. Örneğin, arkadaşınızla buluşup bir cafe de vakit geçirmek hayatın akışında normal bir aktivite iken şuan hiç de normal olmayan bir aktivite haline geldi. Ya da düzenli bir spor hayatınız vardı ama ara vermek durumunda kaldınız. Belki bir işiniz vardı ve işsiz kaldınız, iş arayışı içerisindesiniz ama bulamıyorsunuz. Başka bir yönden gelecek planlarınızı ertelemek zorunda kaldınız. Örneğin, uzun süredir planladınız evliliğinizi ertelediniz. Ve tüm bunlar bir tarafa stresliyken iyi geldiğini düşündüğünüz birçok sosyal aktivite de elinizden alındı. Bu yüzden düzensiz öğünler ve sağlıksız atıştırmalıklar hayatınızda daha çok yer kaplamaya başlamış olabilir.
Mesela bir film açıp atıştırmalık yediğimizde odağınız onda olmadı için ne kadar yediğimizi anlamadan koca bir porsiyon yemiş halde buluyoruz bazen kendimizi. Hele ki bu süreçte daha çok ekran karşısında vaktimizi geçirdiğimizi düşündüğümüzde alınacak sağlıksız kiloların da habercisi oluyor. Peki, bu odağınız stres altındayken mutsuz hissetme durumunda olmuyor mu? Tabi ki de oluyor. Çünkü o hissi yaşamak istemiyorsunuz. Örneğin, özgürlüğünüz kısıtlandığı, planlarınız ertelendiği için mutsuzsunuz ya da geleceğinizden ve gelecekten endişelisiniz. İşte burada da odağınız yaşamış olduğumuz duygularda olduğu için ne kadar yediğinizi bilmeden yiyebilirsiniz. Ya da yaşadığınız bu duygulara cevaben iyi hissetmek adı altında emosyonel yeme davranışı sergileyebiliyorsunuz.
Neler yapabilirsiniz?
Kısa dönem ve sık olmayan emosyonel yeme için;
- Market veya sanal market alışverişlerimize atıştırmalık kısıtlaması getirebiliriz.
- Küçük lokma halinde daha yavaş yiyerek doyum hissini daha erkene çekebiliriz.
- Yoga v.b. egzersizleri hayatımıza katarak küçük bir nefes alabiliriz.
- Stresimizi kontrol altında tutmak için nefes egzersizlerini hayatımıza ekleyebiliriz
- Online olarak arkadaşlarımızla oyunlar oynayabilir/aktiviteler yapabiliriz.
- Bir eğitim programına katılıp bu süreci kendimiz için avantaja çevirebiliriz.
Uzun dönem seyreden ve sık olarak emosyonel yeme davranışı yaşandığında;
- Yaşanılabilecek bu yoğun stres faktörleri farklı ruhsal rahatsızlıkları da beraberinde getirebileceği için veya da ruhsal rahatsızlık sonucu da ortaya çıkabileceği için psikolojik bir yardım almanızı öneririm. Psikolog Ayşin İnkaya